ALLAH’IN ASKERLERİ -BEYAZ ATLILAR- KIRMIZI BAŞLIKLILAR VE SEYRİ SULUK

Sürekli bir seyri suluk içindeydim. Bazı âlemleri rehber dostlarla gezip öğrenirken ne öğrenmek istiyorsam onu öğreniyor, müşahede ihade ediyordum. Sonsuz âlemlerde, varlık ve kâinat boyutlarında olduğu gibi daha üst manevi boyutlara da seyahatimiz devam ediyordu…
  Şimdilik dünya boyutlarından bahsedeceğim. Kâinatta Resulün görevli olduğu âlemleri beraber gezdiğimiz halde yüzeysel âlemleri yine Resulün kontrolünde başka rehberlerle geziyorduk. Her âlemin bilgileri ayrı ayrı olduğundan; Peygamberlerin, Resullerin ve Bilgelerin fıtratına göre her âlemde değişiyorlardı.
Niçin Resulullah’ın kontrolünde olduğu akla gelir. Çünkü Allah’dan tasdikli görev dosyamı görevlerin tevdi edildiği ve başkanlığını Resullulah’ın yaptığı iki yanında 4 halifenin bulunduğu yüksek âlemde almıştım. Planlayan Resulü Ekremdi. Tasdik ettirende O idi. Beni benden daha iyi biliyordu.
  Manevi Âlemlerde Mesela:
Cennetin kapılarında, başlarında fes olan askerler görürdüm. Sanki devletin görevlileri gibi… Bizlere müdahale etmezler sadece selamlaşır geçerdik.
Nöbetçi kollayıcılara benzetir ne yaptıklarını bilmezdim. Ancak bir gün çok zor durumda kaldım. Şeytani varlıklar dernekteki görevlileri ele geçirip, başımı belaya sokup beni saf dışı bırakıp gücü çıkarcıların eline verip hem görevimi tehlikeye düşürmek hem de insanlığın sonunu hazırlamak istemişler.
İçimizden güçlü bir medyumu kullanıp, hepsini de büyü yaparak kendine bağlamış. Benim yeğenlerime bile etkisi altına almış. Beni yalnız ve çaresiz olarak bırakmak için…
Daha önce tedavi ettiğim emekli bir subayın oğlu ( lise öğrencisi) derneğe gelemezdi. Ailesi göndermezdi. Bir gün koşarak soluk soluğa heyecanlı olarak ‘’ Allah’ın askerleriymiş. Beni yanlarına çağırdılar, size selamları var. Başın tehlikedeymiş… ARİF denen kişi herkesi büyüleyip kendine bağlamış. Yeğenin YADİGÂRI hipnoz et ve ne yaptıklarını ne yapacaklarını öğrensin dediler’’ diye söyleyip askerleri tarif etti.
O zaman anladım ki her asker sadece bulunduğu alemi beklemekle görevli değil.. Ulaklık ve diğer görevler de yaparlarmış. 
   Dünyamızda geçmiş tarihlerde birçok asker gibi görevliler gördüm. Bunlardan biride TÜRK ASKERLERİNE yardım eden BEYAZ ATLI ELİNDE KILINÇ olan askerlerdir. Bunlar bizlere güven ve gurur verirken karşı tarafa korku, azamet ve caydırıcılık veriyor. Bazı askerlerden duyulmuştur. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşlarında, Kıbrıs’ta… Bunları sık sık dünyada ve Türk Ulusu’nun etrafında yardımlarda bulunurken görürdüm. Onları şehitlerin ruhları, veliler olarak bilirdim… Belki yine öyledir.
Ancak: Resulullah miraca çıktığı zaman ( Yarabbi beyaz atlı ve giysili, ellerinde kılıç, uçar gibi insanlar görüyorum. Bunlar kim?) diye sorunca.. ALLAH-Ü TEALA : Onlar benim askerlerim.. Onlarında adı Türk’tür der.
Acaba bu kadar önemli bir bilgiyi tarihte alabilen var mı diye düşünürken eski bir arkadaşa rastladım. İbrahim Beye … şöyle söyledim ‘’ Allah’ın askerleri adlı bir kısa makale yazacağım ama tereddütüm var. Hep aldıklarımdan anlatıyorum, bazıları ne malum der gibi haklı olarak şüphe ediyor’’ dedim. İbrahim Bey, ‘’ Yıllar önce bir ansiklopedi de gözüme ilişmişti, arayayım bulursam getireyim’’ dedi. Kitap okuyan birisiydi. Ben pek okuyamam, gözüm yoruluyor. Getirdi Türk seceresini!!!
   CEMİ-ÜL TEVARİH: 
 TÜRK MİLLETİ DÜNYANIN EN KÖKLÜ EN ULU, ULUSUDUR. BU GÜÇÜ ONA TANRI VERDİ. PEYGAMBERİMİZ MİRACTA  CEBRAİLE SORDU? (YERYÜZÜNDE BEYAZ ATLILAR GÖRÜYORUM BUNLAR HANGİ MİLLETTİR? CEBRAİL   * BUNLAR ALLAHIN SÜVARİLERİ OLAN TÜRKLERDİR*
 O zaman TÜRKLER Müslüman bile değillerdi. Buhara’nın yanında Kureş köyü ve oymağı vardır. Arabistan’a göç ettiler… diye yazıyor… 
 Sevgili okuyucular daha önce yazdığım TÜRKLÜK hakkındaki yazıyıSEVGİLİ OKUYUCULAR DAHA ÖNCE YAZDIĞIM .TÜRKLÜK HAKKINDAKİ YAZIYI ALIN BİRLEŞTİRİN. BELKİ BU YAZI SERÜVENİ DEVAM EDER.HERKEZDE ,BUNUN CİKTISI BULUNMALI ,BU MİLLETE   ANLATMAK  GÖREVİMİZ  VARDIR.
 Sürçü lisan ettiysek önce Allah’dan sonra Resulden sonra Ulusumuzdan ve sonrada sizlerden özür diliyorum. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!! Vazifeniz insanlığı kucaklamaktır. Sevgilerle…