Olayları, bilgileri ve inançları ancak aklımızla ölçer ve tartarız. Hislerimiz bile ikinci sıradadır. Onu da yine aklımızla anlamaya ve anlatmaya çalışırız. Herkese göre akıl ayrı ayrı olmasına rağmen birbirimizi etkiler ve konuşabilmek için fikir arkadaşları elde ederiz. Acaba yapabileceğimiz başka bir şey var mı? Bu tek ölçümüz mü? Başka ölçülerimiz var mı? Aklımıza güvenebilir miyiz? Akıl mutlak ve şaşmaz bir ölçü müdür? Öyle olsaydı insanlar birbirleriyle kolay anlaşmaları lazımdı. Hâlbuki birbirleri ile hatta kendisiyle bile kavgalı.
Mutlak gerçeği anlatamayan, kavrayamayan bu izafi aklımıza ne diyeceğiz? Aklı denetleyen onu uyaran başka bir güç var mı? Yarım kiloluk, bir kiloluk, bir buçuk, iki ve iki buçuk kiloluk pet şişelerini elinizde sallayarak ben bilirim demeniz doğru mu? Pet şişeniz istediğiniz suyu allamıyor!!! Bahçe sulamaya, başkalarını sulamaya, canlıların ihtiyaçlarına hatta kendi ihtiyaçlarınıza yeter mi? Beynin % 1,1.5,2 ve 2.5 çalıştığına göre ölçüleri genişletecek kapları çoğaltacak ne olmalı? Bunları düşünmemiş ve bulamamışsanız NORMAL İNSAN olamamışsınızdır.
‘’Duyduğunuz, gördüğünüz ve bildiğiniz izafi olduğuna göre mutlak ve mutlakıyet böyle değil’’ söylendiği gibi izafiyet ayeti ve izafiyet teorisi de böyle diyor.
Siz ne diyorsunuz? Eğer bunu bilemiyorsanız, aklınızı denetleyemiyorsanız çok basit şekilde zihniniz kontrol altına alınabilir. Vicdanınızı hür kılın… İsafınız genişlesin… Heves içindeyken HAKKA ve HAKİKATE ulaşamazsınız.
AKLINI HÜR KILMALISIN.
GÖNLÜNÜ HÜR KILMALISIN.
RUHUNU HÜR KILMALISIN
VAR OLUŞUN İDRAKİNE ULAŞMALISIN
KENDİNİ BİLDİĞİNDE MUTLAK BİLGİYE ULAŞIRSIN.
O zaman sır kalkar… HAKLADA, HAİKATLE DE iç içe olursun. Yüz yüze olursun. Binlerce kendini kanıtlamaya çalışan değerleri ve çıkarları için kullananların farkına varırsın. Onlar aynı kelimeleri aynı değerleri kullandıkları halde çıkarları, benlikleri ve egoları uğruna en yakınlarını bile öldüresiye telin ve hakaret ederler.
Kelimeleri başkaları anlamasın diye alıntı, çalıntı ve gizemlidir. Duyanlar ‘ Bu zat çok bilge insan, biz bu söylenenleri anlayamıyoruz’ desinler diye zihin oyunları yaparlar. Bilemediklerini, anlayamadıklarını asla kabul etmezler. Karşısındaki düşmandır. Her şey HAKTIR dediklerini unuturlar ve ikililikler oluşturmaya başlarlar. Onlar için karşı görüşte olanlar zındıktır, kafirdir. Kendi aralarında grup grup ayrılırlar ve birbirleriyle de asla geçinemezler.
BİZ EVRENSEL BİLGİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MENSUPLARI OLARAK
Sonsuz Sevgi
Sonsuz Hoşgörü
Sonsuz Bilgi
Sonsuz Sabır
Sonsuz Sorumluluk Alan
Yaratılanı Yaratandan Ötürü Hoş Görenlerdeniz
Sonsuzluğu Anlamak için Sonsuz
Sınırsızlığı Kavramak İçin Sınırsız Olanlardanız
Bu âlemlerde aciz ALLAH kuluyuz. Biz halktan ve Haktan biriyiz. Şükür ki HAK bize HAKİKATİ gösterir. Yalnız LAF yetmez….KAL yetmez. HALDEN alırız, HALDEN sonra söz söyleriz.
.
BİLİNMEK İSTEDİM HALKI HALK ETTİM
GÖRÜNMEK İSTEDİM NEFSİ BENT ETTİM
KALDIRDIK PERDEYİ GÖREN GÖRÜNSÜN
AŞIKA KENDİ MİHMANDAR ETTİM
AVAMA SIR OLDUK, SIRDA GİZLENDİK
AŞIKA MEŞK OLDUK YAR DA GİZLENDİK
BİZİDE KALDIRDIK BİRDE , GİZLENDİK
ARİFE BİLİNDİK .AR-da GİZLENDİK
Konuşulan kalpten çıkarsa kalbe gider. Dilden çıkarsa kulaktan döner. Doğruluksa sonsuzluk güneşidir. O HAKTIR ki HAKLA söyleşidir.
ALLAH’ın selamı üzerinize olsun…
ÜSTAD MUZAFFER KINALI (6 Ağustos 2011 Cumartesi, 17:25 )
AKLIN UFUKLARINDA DOLAŞMAK
