ASTRAL SEYAHAT (SEYRİ SULUK) ESNASINDA DONMA (KATALEPSİ) OLAYI

Evrensel Bilgi Araştırma ve Uygulama Derneği Vahdet Ekolü Altın Çağ Misyonu

Gruplar şeklinde görev taksimi yapılmıştır. Seanslar üçlü, beşli, yedili, on birli, on üçlü gibi tekli gruplar halinde alınmaktadır. Günlerden bir gün, çok daha yüksek alemlere çıkabilmek ve yüce bilgileri alabilmek için yönetim kurulu mensuplarından altı kişi, benimle birlikte yedi kişi olmak üzere seansımıza başladık.Ayrıca aramızda Astral seyahat yapabilen, duru görü/duru işiti açık olan medyumlarımız da var. Bu sefer seansımızı halı üzerinde bağdaş kurarak alabilmek için halka şeklinde oturduk. Yönetim kurumumdaki kişilerden ve ayrıca medyumlardan olmak üzere hazırlığımızı yaptık. Güzel kıyafetlerimizi giydik, seansa başladık. Açılan bilgi kanalından alınan bilgileri daha üst alemlerden almak gerekiyordu.

Çünkü rehberlerin dediklerine göre; verecekleri bilgiler sınırlı olup çok üst boyutlardaki bilgileri kendilerinin veremeyecekleriydi. Daha önce de böyle vakalarda, sorular yazılır; masa üstünde açık bir şekilde konulur , bir seans veya daha sonraki seansta cevabı alınır idi. Yani üst boyuttaki bir rehber cevabı alıp bize veriyordu. Bizim normal rehberlerimiz bu sorulara cevap veremiyorsa, bizim bilgilerimizi onu aşıyorsa; soruları yazıp ya yukardan size cevap verecek bir görevli inmesi gerekir ya da bize verirler bizde size iletiriz diyorlar. Âmâ şimdi farklı. Bu celse içerisinde medyumlarımızdan Bekir Güneş’te bulunurdu. Bekir Güneş’inde bulunduğu bu celsede yüksek alemlerden bilgi alabilmek için ancak benim medyumluk yapmam gerektiğini yani yüksek boyutlara ruhsal seyahat yapmam gerektiği söylendi. Çünkü soruların cevabını diğer medyumlar alamamıştı. Daha üst boyutlara geçmek gerekiyor idi.

Ancak benim daha üst boyutlara çıkıp, cevabı bizzat almam gerektiğini ve özel rehber varlığın dahi bu konuyu bilmediğini söylediler. Beni orta yere yatırdılar çünkü öyle demişlerdi.Benim dışında yedi kişiyle etrafımda el ele tutuşup, birbirlerini tamamlayarak halka yaptılar. Medyumlar halka dışında görüntü almaya devam ediyorlardı. Gerekli dualar ve hazırlıklar yapıldı. Ben seansa başladım. O portalı aşmak istiyordum. Üst alemden gelen bilgileri medyumların almasını istiyordum. Bunun içinde beni herhangi bir tehlikeden korumak gayesi ile asla Astral seyahat yapmamı istemiyor idiler.

Üstatlık yetkisi bana verildikten sonra, artık medyumluk yapamayacağımı ancak medyumları yetiştirip onları devreye sokabileceğimi söylediler. Bu sebeple o grubun içinde celse alırken üç veya beş medyumun ayrıca bulunması gerekiyordu. Ve yönetim kurulundan arkadaşlarında bulunması gerektiği için ekip, yukarının söylediği şekilde hazırlandı. Bu şekildeki ekibe “hazırun” denir. Anlamı hazırlanmış özel ekiptir.

Seyahate başladım. Ayağa kalkıp tekbirler ,besmele ve dualar ile usule uygun olarak ruhsal seyahate başladım. Medyumlar beni izliyorlar. Ben yükseldikçe aşağıyı izleyebiliyordum. Ve gittiğim yerleri konuşuyordum. Medyumlarımız bir ara, daha rahat etmeleri adına ve bazı görüntü sapmalarından da kurtulabilmeleri , dengeli görüntü alabilmeleri için cem aynası diye isim verdiğimiz (bu celse sırasında açılan) vahdet ekolü kanalından izliyorlardı. Cem aynası, görüntü alan portal şeklinde düşünülebilir. Buna ayrıca bir isim verebilirsiniz, ismi standart değildir. Bu cem aynası kainat dışına kadar çıkabilen, kainatın içini-dışını görebilen bir ekran gibidir.Teşbihte hata olmaz ise;

Peygamber Efendimiz’in çıktığı Miraç’ta, Burak isimli bir at (pegasus) vasıtasıyla Melekut alemine kadar gitmiş olup, daha ötesindeki boyutlar için “Ref Ref” isimli bir araçtan yardım alarak gitmişti.Yetenekli medyumlar, duru görü ve duru işiti yapabilen; cem aynası kanalının içinde, astral beden ile seyahat edilebilmektedir.Belli bir yere kadar. Şahsım olayları ve görüntüleri başka vasıtalara gerek duymaksızın, kendi ruhsal yetilerim ile müşahede edebiliyor ve kavrayabiliyor idim. Gittiğim alemleri teker teker saya bilip anlatabiliyor, anladığım, gördüğüm kadarıyla arkadaşlarımız dinliyorlardı.Üst alem sınırına gelip değişik bazı vücut reaksiyonleri ile titreyerek bir üst aleme geçiş yaparken vücudum ve bedenim titremeye başladı. Arkadaşlar telaşlanmaya başladı. Geçiş esnasında sallandığımı ve merak etmemelerini söyledim. Ve yine bilgi vermeye devam ettim. Yükselmeye başladım. Bu esnada ayrıca konuşarak anlatmaktayım. Peşimden gelen medyumlardan biri olan kendi özgüvenini kazanmış BEKİR GÜNEŞ benim arkamdan gelmeye başladı. Yukarıdan izliyordum kendisini.

“Gelme ,gelme dön geriye” desem de, gençliğin verdiği deli doluluk ve kendine olan özgüvenin de biraz hırsını katarak; benim sözümü dinlemeyip yine arkamdan gelmeye çalıştı. Diğerleri izliyor ve tekbir getirip dua ediyorlardı. Sonra Bekir katılaştı. Sanki ruhsal bedeni donuyormuş gibi oldu. Beyazlaşmaya başladı, orada takıldı kaldı ruhsal bedeni. Alttaki arkadaşlar Bekir beyin fiziki bedeninin de yukardaki ruhsal bedeni gibi aynı reaksiyona uğradığını, hatta fizik bedeninin de aniden ısı kaybettiğini söylediler. Bir takım titremeler yaşadıktan sonra, vücudunun katılaştığını; bakışlarının donuklaştığını ,gözlerinin donuklaşıp cam gibi bakmaya başladığını ve nefesinin dahi çıkmadığını görünce, hepsi haliyle;

“Öldü!” diye bağırmaya ve ağlamaya başladılar .Hatta uyarmak ve katılaşmasını önlemek için elle ve tekme ile kaba yerlerine vuruyorlar, ağzı ve burnuna üflüyorlar yani vücudunu hareket ettirerek kendine gelmesini sağlamaya çalışıyorlardı. Bu esnada yaşananları yukardan izliyordum ve;

“Telaş etmeyin. Ölmedi, dondu. Bir nevi katalepsiye geçti ani bir şekilde. Yıllarca dursa yine ölmez.” diyordum. Onlar yüzünün beyazladığını, katılaştığını söylemekteyken korku içindeydiler. Benim söylediğimi fazla anlayamamaktaydılar. Sonra gittiğim, haylice çıktığım yukarılardan geriye doğru tekrar geldim. Medyum Bekir’i aldım ve daha aşağılara indirdim.Vücudunun ve ruhsal bedeninin daha rahat hareket edebileceği normal bir yere indirdim. Daha sonra yavaş yavaş vücut ısısı yerine geldi ve nefes alıp vermeye başladı. Artık o tecrübeyi kazandığı için bir daha kimse çıkmaması gereken yere çıkmazdı. Alınması gereken çok üst alemlerdeki bilgiler için, üst alemlere seyahatim devam etti.Onlar beni izleyemiyorlardı. “Şimdi ne olacak? İzlemelerini istiyorum.” dediğimde yeni bir kanal açıldı. Eks-trans isimli özel bir kanal açıldı. Medyumlar, Melekût alemlerin ötesinde de açılan bu kanal vasıtası ile izleyebiliyorlardı. Bu celsede bulunan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bazılarımız bu kıymetli hallerin farkına varmamış olsa da, bizler yeryüzüne kıymetli bilgiler aldık ve indirdik. Ve bu görevimizi de yerine getirmeye devam ediyorum. Bunu kısa kesmem gerekiyor, okuyucularımızın anlayacağını ümit ediyorum…

(Medyum Bekir GÜNEŞ Şerm-i Üstat Muzaffer Kınalı’nın özel olarak yetiştirdiği öğrencilerinden bir tanesidir. Kırk yıldır aktif olarak medyumluk yapmaktadır.Vahdet ekolü evrensel bilgi araştırma ve uygulama derneğinin ilk kurucularından birisidir.)

“Bu blogda yer alan yazı, fotoğraf ve sair içeriklerin, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır. Ürünün tüm hakları Şerm-i Üstad Muzaffer Kına ‘ya aittir”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[instagram-feed]