DÜNYAMIZ GİBİ DİĞER CANLILARIN MEVCUT OLDUĞU GEZEGENLERDE AKILLI YAŞAMLAR VAR İSE ONLAR ARASINDA DA DÜNYADAKİ GİBİ NEBİLER, ÜSTADLAR VAR MI?
Elbette var. Akıllı canlıların bulunduğu tüm gezegenlerde, o gezegendeki canlıların tekamül etmesi için uyarıcılar, bilgi verenler nasihat edenler; yardım edenler, bir üst görevlileri nebiler gibi resuller,üstatlar gibi üst görevlileri mevcuttur. Çünkü kabalaşmış maddi alemlerde, maddi olmayan, ruhsal-zihinsel olan varlıkların indikleri gezegenlerde bedenleşerek yaşaması tekamül etmesi çok zordur.Uyum sağlamakta zorluklar vardır. Çünkü daha önceden kabalaşmış madde alemlerinde yaşayan canlılar, kendi alemlerine başka varlıkların inmelerine ve yaşamalarına tahammül edemezler.
Alt alem ile üst alem devamlı çatışma halindedir .Bu çatışmaların devamında tekamüle doğru giderken, elbette ki alt alemlerin birbirlerine yardım ettiği gibi; dünya dışı insan ve insanımsı varlıklarda, hüküm sürmeleri için bu alemlerde ,bu alemlere ait olan ilimleride yaşayıp deneyimleyebilmesi adına bu mücadeleyi devam ettirmektedir.Tabiki bu yaşamlar derken alt(ying) alemlerdeki yaşamaların türleri çok olduğu gibi üst alemlerdeki yaşamların türleri de çoktur. O bakımdan her iki alemde görevliler bulunmaktadır. Alt alemlerde de üst alemlerdeki gibi kendi boyutlarında görevlileri bakımından üstatları vardır. Biz yukarıda bahsettiğimiz gibi dünyadaki görevli türlerini kısmen anlattık. Son dönem görevliler anlaşılır olsada daha önce dünyamızı ziyaret eden üstün varlılar hakkında detaylı bilgiler henüz vermedik. Onlar ara-sıra Dünyamıza gelsede Dünyamız o üst şuura ayak uyduramadıkları için onlar geriye çekildiler.( Enki-Anu, Yunan Tanrıları mitolojisindeki üst görevliler olan Zeus-Hades gibi).Biz bu tür varlılarla karşılaştık ve özel sohbetlerimiz oldu. Bunlardan bir tanesine örnek vermek istiyorum..
Ay gezegeni Dünyamız ile beraber Güneş etrafında döndüğü halde Ay gezeni Dünyamızdan kopan bir parça değildir. Hatta Güneşten kopan bir parça da değildir. Ayın kütlesi Güneş ve Güneşin etrafındaki gezenlerden daha yaşlıdır .Örneğin güneş sistemi ve etrafındaki gezegenler 5 milyar yıl önce oluştuğu bilindiği halde ayın kütlesinin oluşum yaşı çok daha eskidir.20 milyar yaşında olan bir gezegenin meteor şeklinde patlayıp dağılıp dünyamızın yörüngesine takılan bir kısım kütlesi Dünyamız ve Güneş etrafında dönen bir gezegen haline gelmiştir. Yani şu an mevcut Ay Dünyamız ve Güneşten çok daha yaşlı olması bundandır. Tespit edilmiştir. Daha önce yazılarımda da bahsettiğim gibi Ayın dışında yaşam daha önce var idi. Dış yaşam bilinen fizik yaşamı kaybettiği için oradaki yaşamlar Ay’ın iç kısmında yaşamaktadır. Bu araştırmaları yaparken telepatik olarak Ayda yaşam olup olmadığını sormuştum. O zaman ilk acemilik yıllarımdı .1970 yılları idi. Orada bir görevlinin bana görünerek konuşmaya hazır olduğunu söyledi. Bu konuşma yapmadan önce ben bizim rehber varlıklara sordum;
“Bu Ayda bana görülen-kozmik üstadım diyen-varlığı benim ile kıyaslar mısınız benimle konuşmaya değer mi benden bilgilimi ondan bir şey öğrenebilir miyim? diye rehber varlıklara sordum. Elbette o bir kozmik üstatdır.Onun bilgileri senin bilgilerinden binlerce kat daha fazla. Dediklerinde şaşırmıştım ve mahcup olmuştum. Önce o kozmik üstattan özür dilemiştim. Kozmik üstatla olan sohbetimizin bir kısmını buraya yazıyorum
Selamlaştık ve tanıştık sanki o benim dilimden anlıyor ben onun dilinden anlıyorum. Buna gönülden konuşma, telepatik konuşma veya ruhsal iletişim, kozmik iletişim ne derseniz diyebilirsiniz. Kendisinin bu kadar bilgiyi nasıl edindiğini bu ulaşılmaz sınırsız bilgiyi nasıl aldığını ve kendisinin ölümlü ve ölümsüz olup olmadığını sorduğumda,
Kozmik Üstat: “Elbette her canlı her varlık nasıl daha önce yok idi ise sonradan yaratıldıysa kainatlar dahi var edildiği gibi yok olacaktır.O kaçınılmazdır” dedi.
Üstat: “Peki siz bu duruma göre kaç yıldır üstatsınız?”
Kozmik Üstat: “Bizi beşer insan gibi düşünmeyin. Size göre olan zaman ve mekana sınırlamayın.Biz bir nevi evrensel üstadız. Daha görevlerimiz var..”
Üstat:” Madem evrensel üstatsınız, kâinatta Güneş sistemimiz bile zerre kadar, özellikle Ay zerre kadarken sizin burada bizimle muhatap olacak kadar burada olmanız niye?
Kozmik Üstat:”Bu bir tesadüf değil.Ayın Güneş sisteminden çok daha yaşlı olması benim daha güneş sistemi yok iken yıllarca yıldır var olan bir gezegende üstatlık yapmam, galaksiler arasında ve sistemler arasında şuurlu bilinçli bir şekilde dolanmama, görev almama sebeptir.”
Üstat: “Eğer siz kozmosta yaşlı bir gezenin dağılarak minnacık bir parçası olarak ,Güneş sisteminin etrafındaki yörüngesinde takılıp kalmasaydınız ve o ayda görev almasaydınız, acaba kaderde karşılaşmamız var mıydı?”
Kozmik Üstat: “Elbette. Zaman ve mekan izafidir. Kozmos çok muazzam ve devasa görünse bile, milyarlarca yıl uzunluğundaki zaman görünüyor olsada bu kâinatta tesadüfen bir şey yoktur.
Ne eksi ne artı. Kainat ve kozmos muazzam bir matematikle, altın orana göre halk edilmiştir. Şimdi algılayamayacaksınız ama her şey bilerek ve her teferruat düşünülerek yüce yaratıcının “ol!”kelimesiyle olmuştur. Ve bu yaşamlar düşünce neticesinde olmuştur.Yüce yaratıcının ilmi ve bilgisi dahilinde, isteği dâhilînde olmuştur. Tesadüfe yer yoktur dendiğine göre bu sizinle irtibatımız ve buluşmamız tesadüf değildir. İlahi planın bir parçasıdır. Kozmik üstat olsam bile bende bunu bilemem buna sizin dilinizde Allah bilir denir.
Üstat:”Size bu evrensel görev verilmeseydi, yarınların kozmik üstatı hazırlığında olmasaydınız, elbette benim bu sözlerimin davranışımın bir izahı olamazdı.”
Demek ki evrensel üstatlar, şerm-i üstatlar; doğal olarak bazı sebeple değişik kademelerdeki evrenin oluşumunda görev alan değişik yüce konseylerdeki görevlilerle irtibattadırlar.Şu an Dünyada mevcut olan beşer insanlar henüz bu yüce bilgileri( yüksek frekansı) anlamakta zorluk çekerler. Ancak ruhsal iletişimle, kalbi ve zihinsel iletişim ile anlamak mümkündür.
Ay’da gördüğümüz kozmik üstada ulaşmak için yine Aya astral seyahat ve telepatik açılımla irtibata geçtiğimizde, Ay’ın içindeki sakinler kozmik üstatı bildiklerini ancak kozmik üstat ile irtibata geçemediklerini söylediler. Sebebini sorduğumuz da görevinin sınırlarını aştığında veyahut da aydaki görevi bitmiş ise bir daha uğramamış olabilir. Bizce sizin ile irtibata geçebilmesi için, içinde bulunduğumuz Ay’ın konumundan evveliyatından faydalanarak Dünya akaşasına girmesi sağlanmıştır. Artık burada görevi bittiyse de siz onu başka ortamda arayın. “Acaba ilahi güç bu sevgili can kozmik üstadımızı cezalandırdı mı?diye şüpheye kapılmıştık. Onu unutmadık. Selam olsun. Allah’ın rızası üzerine olsun biz ondan razıyız.
Ay gezegeni uzay ile dünya arasındaki irtibatın daha kolay gerçekleşmesi adına, bir nevi uydu; araç,basamak görevinde olduğunu söylemek istiyorum .Dünyaya açılan portallar Dünyaya gelen bilgiler ,vahiyler Ay istasyonundan yansıtılarak daha kolay bir şeklide Dünyamıza ulaşıyor. Çünkü Dünyamız kainatta bir inci gibi kainatta çok kıymetlidir. Onun için insanlık buraya indirilmiştir.
ŞERM-İ ÜSTAD MUZAFFER KINALI
“Bu blogda yer alan yazı, fotoğraf ve sair içeriklerin, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır. Ürünün tüm hakları Şerm-i Üstad Muzaffer Kına ‘ya aittir”